+90551 882 60 15
bilgi@sespartisi.org.tr
Online Üyelik
Üye Ol
SES PARTİSİ
  • Anasayfa
  • Ses Partisi
  • Haberler
  • Üye Ol
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Ses Partisi
  • Haberler
  • Üye Ol
  • İletişim

Genel Başkan ‘Kürt Siyasetinde İsrail Faktörü Ve Değişime Direniş’

Posted on 30/04/2024
Yorum yapılmamış

Dünyadaki değişim, bölgesel değişim, sosyolojik değişim hayatın dinamizmidir.

Meşhur tabirle değişmeyen tek şey değişimdir. Kürt siyaseti bir süredir kendini tekrar etmenin ötesinde yozlaşma ve çürümeye karşı da koruyucu mekanizmalarını işletememektedir. Bunun ortaya çıkarttığı toplumsal kırılma, siyasetten soğuma ve siyasetçiye yönelik güven bunalımının hamaset söylemleriyle aşılmaya çalışılması sorunla yüzleşmeyi ve köklü çözüm üretmeyi de imkansızlaştırmaktadır.

Bir taraftan kişisel kariyer hesapları ve Türkiye siyasetinin genelini kuşatan çürümenin Kürt siyasetine de derinlemesine sirayet etmesi, diğer tarafta bu çürümeyi halının altına süpüren katı ideolojik mesajlarda ısrar edilmesiyle karşı karşıyayız.Elbette uzun süren çatışmalı dönem siyasetin kendisini özne olarak görmesinin önündeki en önemli engellerden birisidir. Karar alma insiyatifini kendisinde görmeyen siyasal faktörler çözümsüzlüğün faturasını da üstlenmekten ısrarla kaçınmaktadır. Taleplerin yüksekliği yerine kullanılan araçların sertliği siyasetçiler tarafından masaya yatırılamıyor, taleplerle araçlar arasındaki uyumsuzluk, bir taraftan toplumsal meşruiyet krizine dönüşüyor, diğer yandan muhataplık kargaşasını kalıcılaştırıyor.

Silahı sorunun tek belirleyeni olarak görüp siyasetin hareket alanını sadece sonuçlarla mücadele bağlamına hapsetmek, bir kısır döngüyü kalıcı hale getiriyor. Siyasetin silah karşısındaki çaresizliği ne dürüstçe itiraf edilebiliyor, ne de bir alternatif tutum geliştiriliyor. Zaman zaman silahın belirleyiciliğine dair sitem dillendirilirken yeri geldiğinde de sanki silaha rağmen siyaset üretmenin imkanı varmış gibi tutum sergileniyor.

Gelinen noktada Kürtlerin ya aktif özne olarak siyasi tercihlerini netleştirmesi gerekiyor ya da bu kısır döngüden başka türlü çıkışın olmadığının kabullenilmesi lüzum ediyor.

Eğer talep bağımsız bir devletin kurulması ise gayet tabi kullanılan araçların da demokratik sistem sınırlarını aşan silahlı harekete uygun konumlanacağı açıktır.

Ancak uzun süredir ana akım Kürt siyasetinin tam tersine, devlet merkezli çözüm yerine toplum eksenli demokratik dönüşümü hedef olarak tarif etmesi kafa karışıklığını ve siyasal söylem tutarsızlığını kaçınılmaz kılıyor. Hak ve özgürlüklerin eşit yurttaşlık temelinde hayata geçirilmesini esas alan bir demokratikleşme programı hedefleniyorsa silahın rolünün işlevinin güncel koşullarda yeniden ele alınması gerekiyor.

Neredeyse 2000’li yılların başından bu yana silahın bir tercih olmadığı, sadece silah bırakma koşullarının oluşmaması dolayısıyla mevcut durumun ortadan kaldırılamadığı çok açık biçimde ifade edilmektedir.

Durum gerçekten böyleyse mevcut koşulların oluşumu, sadece iktidardan beklenecek bir adıma mı endekslenmelidir, yoksa siyaset kurumu mu bu süreci inşa etmeye yönelmelidir. Kürt siyasetinin iki arada kalmışlık sendromunu aşıp kendisini doğrudan bir toplumsal öncü olarak görmesinin önünde ciddi yapısal engeller bulunmaktadır.

Konuyu parti yönetimlerinin, eş başkanların beceri, yetenek, kapasite ve tarz sorunu olarak ele almak da son derece dar bir yaklaşımdır. Elbette kişilere göre değişen faktörler vardır ancak kişileri aşan boyutun çok daha baskın olduğu da gayet açıktır. Toplumsal beklentiyi karşılayacak bir siyasal iradenin özneleşmesi ancak netleşmesi ile mümkündür. Demokratik siyasetin olmazsa olmazı farklılıklara tahammül ve aykırı görüşlerin zenginlik olduğunu kabuldür. Kürt siyasal özneleri, adeta silahlı aktörlerin doğal militer yaklaşımı ile sivil ve siyasal alanı dizayn edemezler. Farklı siyasal görüşler, farklı aidiyetler, ağır eleştiriler yüksek sesle itirazlar, demokrasinin zenginliğidir.

Özgüvene sahip siyasal aktörler açısından bunlar tehdit ya da zaaf unsurları değildir. Aksine tahammül sınırlarının genişliği demokratik olgunluk ve düşünsel özgüvenin de göstergesidir. Bölgesel gelişmeler, uluslararası ilişkiler, güvenlik ve savunma sektöründeki değişimler, artık Ortadoğu’da Kürtlerin siyasal mücadele yöntem ve araçlarını da yeniden sorgulamasını zorunlu kılmaktadır.

Devletler arası gerilim ve rekabetin ortaya çıkarttığı fırsatı atlama tahtasına çevirmenin kolaylığı ortadan kalkmıştır. Gerek batılı devletlerin insan hakları alanında sergiledikleri ikircikli tutum, gerek bölge ülkelerinin birbirleriyle işbirliğine mecburiyeti, Kürtler açısından yeni bir yol haritasını zorunlu kılmaktadır.

7 ekim sonrası Gazze’de başlayan sürecin seyri  ne olursa olsun, sonunda Kürtler açısından yeni bir tablo ortaya çıkacaktır.

50 yıl önce Filistin direnişi ile aynı ortamlarda buluşarak kendisine alan açan Sosyalist silahlı hareketler Kürt mücadelesinin de ana motivasyon kaynağı olmuştur. Bugün itibariyle 4 parçadaki Kürtler açısından da kolay  çıkış yolunun İsrail ve onu destekleyen devletlerle iyi ilişkiden geçtiğini varsaymak, kendi sonunu hazırlamaktır. Elbette Kürtlerden beklenen İsrail ve onu destekleyen batılı yönetimlerle savaşmak olmasa da bir süredir Kürtler içerisinde İsrail sempatisinin yükselişi hayra alamet değildir.

120 yıl önce Ermeni örgütlülüğünü cesaretlendirip teşvik eden, destekleyen ama sonra ortada bırakan dünya dengeleri Kürtler açısından bir kere daha tekerrür edebilir.

Bölge halklarıyla, barış içerisinde, ülkelerin güvenlik kaygısının nesnesi olmaktan çıkacak bir strateji ile kalıcı ve kabul edilebilir bir barışın imkanı aranmalıdır. Bölge ülkelerinin kendilerini güçlü hissettiğinde başını ezecekleri ilk muhatap olarak Kürtleri görmesi elbette herkesten önce Kürtler açısından hafife alınmayacak bir tehlikedir.

Güvenlik gerekçelerini haklılık boyutundan bir adım daha ileriye götürerek hak ve özgürlükleri kısıtlama gerekçesi argümanı haline getiren otoriterleşme potansiyeli asla ihtimal dışı görülmemelidir.

Saddam sonrası Irak’ta Kürtlerin Batı ile işbirliği sayesinde elde ettikleri kazanımların şimdi İran, Suriye, Türkiye ve Irak’taki tüm Kürtler için bir model olarak benimsenmesi doğru bir analiz yöntemi değildir.

Bu bölge yönetimlerinin zayıflamasının Kürtler için rahatlamaya neden olacağı iddiası ancak kısa dönem için kolaycı bir beklenti olabilir.

Orta ve uzun vadede göze alınan riskin kapsamlı analizi yapıldığında büyük kıyım ve bastırmaların zeminini oluşturma ihtimali asla göz ardı edilmemeli, unutulmamalıdır.

Kültürel hakların evrensel standartlara uygun ve diğer halklarla eşit düzeye taşınması, siyasal katılımın önündeki her türlü engelin kaldırılması asıl gündem olması gerekirken, bugün itibarıyla ana tartışma ve ayrışma konusu güvenlik politikaları üzerinden şekillenmektedir.

Önümüzdeki dönemde Kürt siyaseti içerisinde yaşanması beklenen kırılma ve hesaplaşmalar sorunları cesaretle masaya yatırmıyor olmanın kaçınılmaz sonucudur. Kürtlerin, cumhuriyetin ikinci yüzyılında hangi haklara sahip olacağının konuşulması yerine hangi Kürt siyasetçinin peşinden gideceğinin hesabının yapılıyor olması Kürtler açısından büyük bir kayıptır.

Kürtlerin kişi kurtarıcılığına prim veriyor olmasının doğal sonucu, kurtarıcılar arası iktidar mücadelesinin faturasının da Kürt halkı tarafından en ağır biçimde ödenmesi olacaktır. Orta Doğu’nun en dinamik halklarından olan Kürtler bölgenin sağlıklı değişimine katalizör katkısı yapmak yerine küçük hesaplara dayalı fırsatçılığa yönelirse, büyük kayıpları da göğüslemek zorunda kalacaktır. İsrail’in her şart altında kazanacağı onunla birlikte olanların da kazanan tarafta kalacağı varsayımı, gün geçtikçe küresel düzeyde de gerçekliğini yitirmektedir.

 

Kaynak: serhatinsesi.com

 

Önceki yazı
Ayhan Bilgen Fatih Altaylı’ya konuk oldu!
Sonraki yazı
Genel Başkan Ayhan BİLGEN’den 1 Mayıs mesajı!

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.

Son Yazılar

  • SES Partisi: Keşmir halkına, kendi geleceğini tayin etme hakkı tanınmalıdır! 08/05/2025
  • Atıf Özbey’den İslam Dünyasına Kritik Çağrı: Birleşip Topla Tüfekle İsrail’i Durdurmalıyız! 04/05/2025
  • Atıf Özbey’den Sırrı Süreyya Önder İçin Taziye Mesajı 04/05/2025
  • “Terörsüz Türkiye Perspektifi”, İç Politikanın Günübirlik Olaylarına Feda Edilmemelidir! 11/04/2025
  • Genel Başkanımız Atıf Özbey’den HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’na Nezaket Ziyareti 10/04/2025

Kategoriler

  • Genel (8)
  • Haberler (42)
  • sesparti (24)

Mesajınız Var!

Geçmişte siyasi pratiği bulunmayan, 18 yaşını doldurmuş vicdan adaleti isteyen, demokrasi ve insan haklarını savunun, siyaseti hizmet makamı olarak gören vatandaşlarımızı;

Teşkilatlarını kurmaya, oluşturmaya davet ediyoruz…

Son Yayınlar

SES Partisi: Keşmir halkına, kendi geleceğini tayin etme hakkı tanınmalıdır!
8 May, 17:51
Atıf Özbey’den İslam Dünyasına Kritik Çağrı: Birleşip Topla Tüfekle İsrail’i Durdurmalıyız!
4 May, 12:37
Atıf Özbey’den Sırrı Süreyya Önder İçin Taziye Mesajı
4 May, 12:20

İletişim

bilgi@sespartisi.org.tr
+90551 882 60 15

Cumhuriyet Mahallesi Bayındır-1 Sokak No: 15/13 Kızılay 06430 Çankaya/ANKARA

Facebook
YouTube
Vimeo
Telegram
Twitter
Pinterest
Instagram
TikTok

© Copyright 2024, Tüm Hakları Saklıdır. | Powered by Mustakbel | Designed by @necatibey06

  • Anasayfa
  • Ses Partisi
  • İletişim
Onayınız Gerekiyor

En iyi deneyimleri sunmak için, cihaz bilgilerini depolamak ve/veya erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bu teknolojilere onay vermeniz, bu sitedeki tarama davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize olanak tanır. Onay vermemek veya onayı geri çekmek, belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.

Fonksiyonel Her zaman aktif
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından açıkça talep edilen belirli bir hizmetin kullanımını mümkün kılmak veya yalnızca bir elektronik iletişim ağı üzerinden bir iletişimin iletimini gerçekleştirmek amacıyla kesinlikle gereklidir.
Preferences
The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
İstatistik
Yalnızca istatistiksel amaçlarla kullanılan teknik depolama veya erişim. The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Pazarlama
Reklam göndermek veya benzer pazarlama amaçlarıyla bir web sitesinde veya birden fazla web sitesinde kullanıcıyı izlemek için kullanıcı profilleri oluşturmak amacıyla teknik depolama veya erişim gereklidir.
Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
Tercihleri ​​görüntüle
{title} {title} {title}